Pazar, Ekim 12, 2025
14.5 C
İstanbul

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2000 – 2001 öğretim yılında faaliyete başlamıştır. Türk pozitif hukukunun yanı sıra evrensel hukuk ilkelerini ve karşılaştırmalı hukuku da bilen, en az bir yabancı dili çalışma dili olarak kullanabilme becerisine sahip, üstün nitelikli genç hukukçular yetiştirmeyi amaçlamaktadır.

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi, hem Türk hukuku hem de uluslararası hukuk ve karşılaştırmalı hukuk sistemleri konusunda dünya standartlarında iddialı bir eğitim kurumu olmayı ölçü kabul etmektedir.

Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Erasmus programı çerçevesinde Avrupa’da hukuk fakülteleri ile ilişkiler kurmakta, sömestr itibarı ile öğrenci ve öğretim üyesi değişimleri gerçekleştirmektedir. Amerikan hukuk fakülteleri ile anlaşmalar yapmakta, öğrencilerin mesleki İngilizce dil deneyimlerinin arttırılmasını ve yabancı hukuku belirli ölçüde öğrenmelerini hedeflemektedir. Anlaşmalı olduğu hukuk fakültelerinde alınan derslere programlarında geçerlilik tanımakta, fakülte uluslararası hukuk eğitimine entegre edilmektedir. Öğrenciler dilerlerse Berlin Kampüsünde eğitimlerine devam edebilmektedir. Mezunlar, Avrupa ve Amerika’nın önde gelen hukuk fakültelerinde yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilmektedirler.

Bahçeşehir ile Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi birçok alanda ortak çalışma yürütmektedir. İki üniversitenin hukuk fakülteleri arasında ortak araştırma, öğrenci değişimi, misafir akademisyen çalışmaları da bulunmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanununun, Cumhuriyet Savcısı – Polis arasındaki ilişkiyi düzenleyen hükümleri ile Suç mağdurlarına tanınan hakların nasıl uygulandığına yönelik araştırmalar bu çalışmaların bir kısmını oluşturuyor. Çalışmalar kapsamında Prof. Dr. Feridun Yenisey, Harvard Üniversitesi’nde Türk Ceza Muhakemesi Hukuku üzerine konferanslar vermiştir. Aynı doğrultuda, Harvard’dan Prof. Phil Heyman da Bahçeşehir Üniversitesi’nde derslere katılıştır.

 

 

Bu Hafta Popüler

Avrupa Birliği

Pek çok uluslararası örgüt Avrupa Kıtası’nı bir tanım unsuru olarak almıştır. Bu örgütlerin başında Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği gelmektedir.1949 yılında kurulan ve merkezi Strazburg’da bulunan Avrupa Konseyi’ne bugün 47 devlet üyedir. Türkiye Avrupa Konseyi’ne 9 Ağustos 1949 tarihinde katılmıştır. Avrupa Konseyi 1950 yılında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul etmiştir. 1959 yılında ilk oturumunu gerçekleştiren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu Sözleşme’nin uygulanmasını gözetmekle görevlidir. İç hukuk yollarını tüketmiş olmaları kaydıyla bireyler Mahkeme’ye başvurabilirler. Avrupa Birliği Maastricht Antlaşması (1993)’nın yürürlüğe girmesinden itibaren üç uluslararası örgütün birleşmesine dayanmaktadır: 1951 yılında kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ile 1958 yılında kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Euratom. Tüzel kişiliği haiz olan bu örgütlerin her birinin sınırlı bir amacı bulunmaktaydı. Avrupa Birliği ise kendisine çok daha geniş bir gaye edinmiştir. Avrupa Birliği, geleneksel hedeflerin yanı sıra, ortak bir dış işleri ve güvenlik politikası oluşturulmasını amaç edinmiştir. Birlik ayrıca 2001 yılında bir “Temel Haklar Şartı” kabul etmiştir. Başlangıçta hukukî bir kapsamı bulunmayan bu metin Lizbon Antlaşması (2009)’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte bağlayıcı nitelik kazanmıştır. Avrupa Birliği üye devletlerin egemenliklerinin bazı unsurlarını devralmıştır. Örgütün yürütme erki Avrupa Komisyonu ile Avrupa Birliği Konseyi arasında paylaşılmıştır. Avrupa Parlamentosu ise yasama erkine kısmen sahiptir.Topluluk hukukunun farklı üye devletlerde yeknesak bir biçimde uygulanmasını sağlamak için bu hukukun yorumlanması ulusal yargı mercilerine bırakılmamıştır. Avrupa Birliği Adalet Divanı antlaşmanın ve Birlik tarafından kabul edilen düzenlemelerin (tüzükler, yönergeler vs.) yorumlanması tekeline sahiptir. Avrupa Birliği her şeyden önce büyük bir pazar ve bir serbest dolaşım alanıdır. Birliğin kalkınma düzeyleri çok farklı 27 devleti kapsar hale gelmesinden beri ülkelerin koruyucu mevzuatı için bir rekabet etkenine dönüşen bu pazar ve özgürlükler endişelere yol açmaktadır. Bu endişeler kendisini 2005 yılı referandumlarında Hollanda ve Fransa’da alınan ret sonuçlarında göstermiştir. O dönemden beri gerçekleştirilen yenilikler eski dinamizmi yeniden canlandırmamıştır. Kaynak:François Gaudu, Les 100 mots du droit, Que sais-je, 2010, 1re éd., Paris, pp. 46-47.

Atatürk İlke ve İnkılapları

Cumhuriyet Devrimleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim 1923’te...

Aristo Yayınevi

Aristo Yayınevi, hukuk alanında tüketiciye daha kaliteli ve daha...

Cumhuriyet İnkılapları

Cumhuriyet İnkılapları, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim 1923’te...

Yargıtay

Yargıtay, adli yargıya bağlı mahkemelerin vermiş olduğu kararların son...

Popüler Konular

10 Ekim – Hukuk Takvimi

10 Ekim - Hukuk Takvimi 415  İmparator II. Theodosios tarafından...

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından 1...

Hasan Fehmi Kokay

Hasan Fehmi Kokay,1875 yılında Denizli Babadağı’nda doğdu. İlk ve...

Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun – 1983

Devlet Güvenlik Mahkemeleri, 16 Haziran 1983 tarihinde kabul edilen...

İdam Türleri

Kurşuna Dizme: Klasik bir yöntem olan bu idam şeklini...

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği, tıbbi laboratuvarların planlanma, ruhsatlandırma, açılması ile...

9 Ekim – Hukuk Takvimi

9 Ekim - Hukuk Takvimi 1831  Yunan hukukçu ve devlet adamı,...

Askerî Yargıtay

Askerî Yargıtay, 6 Nisan 1914 tarihinde kurulmuş, 16 Nisan...

İlginizi Çekebilir

Popüler Kategoriler