Dünya Sulak Alanlar Günü (World Wetlands Day), Ramsar Sözleşmesinin önemini hatırlamak üzere 1997 yılından itibaren her yıl 2 Şubat tarihinde kutlanmaktadır.
Dünya sulak alanlarının yaklaşık %90’ının 1700’lerden beri bozulduğu, 1970’ten bu yana dünyadaki sulak alanların %35’inin kaybolma tehlikesi altında olduğu raporlanmaktadır.
BM Genel Kurulu Kararı
BM Genel Kurulu, 30 Ağustos 2021 tarihinde 2 Şubat’ı Dünya Sulak Alanlar Günü olarak belirleyen 75/317 sayılı Kararı kabul etmiştir. Sulak alanların önemini kutlamak, farkındalığı artırmak, akıllı kullanım, tasarruf, koruma ve restorasyonunun önemi vurgulanmaktadır. Sulak alanlar, nehirler, göller ve bataklıklar da dahil olmak üzere yaşamı destekleyen su bazlı hayati ekosistemlerdir.
Dünya Sulak Alanlar Günü Temaları
2025 |
Ortak geleceğimiz için sulak alanları korumak |
2024 |
Sulak alanlar ve insan refahı |
2023 |
Sulak alanların restorasyonunun zamanı geldi |
2022 |
İnsanlar ve doğa için sulak alan eylemi |
2021 |
Sulak alanlar ve su |
2020 |
Sulak Alanlar ve Biyoçeşitlilik |
2019 |
Sulak Alanlar ve İklim Değişikliği |
2018 |
Sürdürülebilir Bir Kentsel Gelecek İçin Sulak Alanlar |
2017 |
Afet Riskini Azaltmak İçin Sulak Alanlar |
2016 |
Geleceğimiz İçin Sulak Alanlar: Sürdürülebilir Geçim Kaynakları |
2015 |
Geleceğimiz İçin Sulak Alanlar |
2014 |
Sulak Alanlar ve Tarım: Büyüme için Ortaklar |
2013 |
Sulak Alanlar Suyu Korur |
2012 |
Sulak Alan Turizmi: Harika bir deneyim |
2011 |
Su ve sulak alanlar için ormanlar |
2010 |
Sulak alanlara bakım – İklim değişikliğine bir cevap |
2009 |
Yukarı Akış, Aşağı Akış: Sulak alanlar hepimizi birleştiriyor |
2008 |
Sağlıklı Sulak Alanlar, Sağlıklı İnsanlar |
2007 |
Yarın için balık mı? |
2006 |
Risk Altındaki Geçim Kaynakları |
2005 |
Sulak Alan Çeşitliliğinde Zenginlik Vardır – Bunu Kaybetmeyin |
2004 |
Dağlardan denize – Sulak alanlar bizim için çalışıyor |
2003 |
Sulak alan yoksa su da yok |
2002 |
Sulak alanlar: Su yaşamı ve kültürü |
2001 |
Sulak alan dünyası – Keşfedilecek bir dünya |
2000 |
Uluslararası öneme sahip sulak alanlarımızı kutluyoruz |
1999 |
İnsanlar ve sulak alanlar – Hayati bağ |
1998 |
Suyun yaşam için önemi ve su temininde sulak alanların rolü |
1997 |
Sulak Alanlar Günü ilk kez kutlandı |
Ramsar Sözleşmesi
Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler, 1971 yılı Şubat ayında İran’ın Ramsar kentinde sözleşmeyi imzalanmıştır. 2025 yılı itibari ile 172 ülke tarafından kabul edilen Sözleşme, taraf olan ülkelerin her birini, dünyaca öneme sahip en az bir sulak alan ilan etmelerinin yanı sıra, bu sulak alanları korumakla ve bunların akılcı kullanımlarını sağlamakla da yükümlü kılmaktadır. Sözleşmenin tam adı ‘Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme‘dir.
Türkiye, Ramsar Sözleşmesi’ne 17 Mayıs 1994’ ten itibaren resmen taraf olmuş, Resmî Gazete’de yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğini çıkarmış, bu yönetmelik 2 defa değiştirilmiş ve 04.04.2014 tarihinde yönetmeliği yeniden düzenlemiştir.
Türkiye, sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu’nun en önemli ülkelerinden birisi olması nedeniyle Ramsar Sözleşmesi hükümleri gerek devlet kurumları ve gerekse toplum tarafından içselleştirilerek Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinin uygulanması önem arz etmektedir.
Sözleşmenin Önemi ve Hedefleri
- Ramsar Sözleşmesi, sucul ekosistemlerin korunmasını amaçlamakta ve bu amaçla küresel işbirliklerine öncelemektedir.
- İmzacı ülkeler, sulak alanların korunması için gerekli politikaları geliştirmeyi ve uygulamayı taahhüt etmektedir. .
- Sözleşme, biyolojik çeşitliliği artırma amacı gütmekte ve doğal yaşam alanlarının sürdürülebilirliğini sağlamayı hedeflemektedir.
- Katılımcı ülkeler, belirledikleri sulak alanları uluslararası listeye kaydedecek ve bu alanları koruyacaktır.
- Ramsar Sözleşmesi, ülkelere sulak alanların ekolojik karakterini koruma sorumluluğu yüklemektedir. Ayrıca Sözleşme, su kaynaklarını sürdürülebilir kullanımını öngörmektedir.
- Sözleşme, çevresel yönetim stratejilerini bütüncül bir yaklaşımla ele almakta ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamaktadır.
- Ramsar, çevre politikalarını entegre etmeyi öngörmektedir. Yerel, ulusal ve uluslararası bir çerçeveye sahiptir.
- Katılımcı devletler, koruma yükümlülüklerini raporlamakta ve düzenli denetimlerle ilerlemeyi takip etmektedir.
- Sözleşme, ulusal ve yerel düzeyde sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uyumludur. Ramsar, tüm dünyaya doğal kaynak yönetimi için rehberlik etmektedir.
- Ramsar Sözleşmesi, sulak alanların küresel ölçekte öncelikli korunması gerektiğini vurgulamış çevre bilincini artırmıştır.
Türkiye’nin Taahhütleri
Türkiye, Akyatan Gölü, Burdur Gölü, Gediz Deltası, Göksu Deltası, Kızılırmak Deltası, Kızören Obruğu, Kuyucuk Gölü, Manyas (Kuş) Gölü, Meke Maarı, Nemrut Gölü, Seyfe Gölü, Sultansazlığı, Uluabat Gölü, Yumurtalık Lagünü’nü Ramsar Alanı olarak tescil etmiş, ulusal sınırları içindeki bu sulak alanları korumayı ve akıllı kullanımını sağlamayı uluslararası düzeyde taahhüt etmiştir. Uzmanlar, Türkiye’de son 60 yılda 260’tan fazla gölün, derenin, sulak alanın işlevsiz hale geldiğini ya da kuruduğunu ileri sürmektedir.
İstanbul Toplantısı
Dünya Su Konseyinin İstanbul’da yaptığı toplantının ve 2009 yılı Dünya Sulak Alanlar Günü’nün ana teması “Sulak Alanlar Bizi Birleştirir”, sloganı da “Akıntıya Karşı-Akıntı Yönünde” olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda 2009 Dünya Sulak Alanlar gününde sulak alanların çevrelerine sağladıkları faydalar, nehir havzalarındaki faaliyetlerin sulak alanları nasıl etkilediği ve daha başarılı havza yönetimi üzerinde durulmuştur. Havzaların korunması ve doğru yönetimi konusunda bilinç oluşturulması da odak noktası olarak belirlenmiştir.