Pazar, Ekim 12, 2025
10.1 C
İstanbul

Karma Hakem Mahkemeleri

Karma Hakem Mahkemeleri (Muhtelit Hakem Mahkemeleri), Lozan Barış Antlaşması’nın 92 ila 98. maddeleri uyarınca, Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında ortaya çıkan borç, alacak ve mülkiyet uyuşmazlıklarını çözmek üzere kurulmuştur. Merkezi İstanbul olan bu özel yargı organı, 1925-1938 yılları arasında faaliyet göstermiştir.

Türk‑Fransız Mahkemesi 3 Aralık 1925’te, Türk-Yunan Karma Hakem Mahkemesi 12 Mayıs 1926’da, Türk-Belçika Karma Hakem Mahkemesi 15 Temmuz 1926’da, Türk-Romen Karma Hakem Mahkemesi  27 Nisan 1926 tarihinde, Türk‑İngiliz Mahkemesi ve Türk–İtalyan Karma Hakem Mahkemesi ise 19 Nisan 1926’da kurulmuştur.

Türk Hükümeti, 30 Mayıs 1926 tarihinde Türk temsilcilerin görev ve yetkileri hakkında bir talimatname hazırlamış; bu talimatname, 4 Temmuz 1926’da Resmi Ceride’de yayınlanmıştır.

Mahkemeler; Türkiye ile başta İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan olmak üzere savaşan devletler vatandaşları arasındaki bireysel ve ticari uyuşmazlıkları ele almıştır.

Türkiye’nin mahkemelerdeki ilk temsilcisi  Vasfi Raşid Seviğ olmuştur.  Bu mahkemeler, aynı zamanda savaş sonrası uluslararası özel hukukta “karma yargı” yönteminin dikkate değer örneklerinden biridir.

Bu Hafta Popüler

Hıyaneti Vataniye Kanunu Kapsamındaki Bazı Suçlar İçin Çıkarılan Af

Hıyaneti Vataniye Kanunu Kapsamındaki Bazı Suçlar İçin Çıkarılan Af,...

AVUKATLIK MESLEĞİ VE MESLEK ETİĞİ

Avukatlık Mesleği ve Meslek Etiği konulu tebliğ, İstanbul Barosu...

Türkiye Hayvanları Koruma Derneği

Türkiye Hayvanları Koruma Derneği, her tür hayvanın korunması ve yaşam...

Dava Hakkı

Bireyler arasında, özel hukuk tüzel kişileri arasında yada bunlarla devlet organları arsında ortaya çıkması muhtemel her türlü hukuki sorunun yetki ve bağımsız yargı mercileri tarafından görülmesi garantisi veren Anayasal bir haktır. Yasaların önceden öngördüğü usul ve esaslara uygun olmak koşuluyla her türlü konu dava konusu edilebilir. Hak arama yolları konusunda zamanında yaptıkları başvurulardan ve açtıkları davalardan sonra yurttaşlara ek külfet getirmek anayasada güvence altına alınan hak arama özgürlüğüne aykırıdır. Görevsiz bir merci yada mahkemeye dahi olsa başvuruda bulunan yurttaşın davası ve müracaatı ilgili merci, makam ve mahkemeye intikal ettirilerek çözümlenmeli ve karara bağlanmalıdır. Hukuk kültürünün yaygınlaşması ve hakkın teslimi bağlamında yerleşik uygulamaların oluşması dava hakkının doğru ve yerinde kullanımına bağlıdır.

Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi

Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi Gazeteciler Cemiyet tarafından...

Popüler Konular

10 Ekim – Hukuk Takvimi

10 Ekim - Hukuk Takvimi 415  İmparator II. Theodosios tarafından...

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından 1...

Hasan Fehmi Kokay

Hasan Fehmi Kokay,1875 yılında Denizli Babadağı’nda doğdu. İlk ve...

Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun – 1983

Devlet Güvenlik Mahkemeleri, 16 Haziran 1983 tarihinde kabul edilen...

İdam Türleri

Kurşuna Dizme: Klasik bir yöntem olan bu idam şeklini...

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği, tıbbi laboratuvarların planlanma, ruhsatlandırma, açılması ile...

9 Ekim – Hukuk Takvimi

9 Ekim - Hukuk Takvimi 1831  Yunan hukukçu ve devlet adamı,...

Askerî Yargıtay

Askerî Yargıtay, 6 Nisan 1914 tarihinde kurulmuş, 16 Nisan...

İlginizi Çekebilir

Popüler Kategoriler