Çarşamba, Aralık 17, 2025
13.4 C
İstanbul

Devletin Acz Haline Düştüğü Kapkara Bir Gün

Devletin Acz Haline Düştüğü Kapkara Bir Gün / Ayşe Sarısu Pehlivan

2 Temmuz 1993

33 canın katledildiği, devletin acz haline düştüğü kapkara bir gün.

Karanlık beyinlerin aydın, sanatçı insanları yakarak zifir karanlığa olan özlemlerini gösterdiği gündür aynı zamanda bu gün.

Bu katliama ama-sız, fakat-sız yaklaşamayanlar, Gar Katliamı’na da Suruç Katliamı’na da mutlaka bir mazeret uydurma peşinde koşmuşlardır. Bir daha yaşanmamasını dilemekle beraber, gelecekte başka katliamlar olursa onlara da aynı şekilde bir kılıf uydurarak kendilerine, katliamlara kılıf bulacaklarına şüphe yoktur.

Yolu sevgiden geçen, insanca yaşama isteğini, hak ve özgürlükleri sadece kendisi için dilemeyen güzel insanları katleden canilere karşı hukuk devletinin affedici bir tutum sergilemesi düşünülebilir mi? Ama kendisini devletin gerçek sahibi gibi görenlerin, kendisi için tehlike gördüğü, kin güttüğü hasta mahpuslara karşı merhametsiz bir devlet yüzünü gösteren kişi ve kurumlar yapılanları, ayrımcılıkları hangi hukuk kuralları ile açıklayabilir?

“Otelin merdiveninde basamaklara oturmuş bekleyen üç şair: Metin Altıok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar… Otelin adı, yaylalarda açan çiçekti, Madımak’tı. Otelin içindekilerse ülkenin yazarları, şairleri, araştırmacıları, ozanları, karikatürcüleri, tiyatrocuları, semahçıları. Sekiz saat süren bekleyişin sonunda bir kibrit çakıldı. Otuz beş eli kolu bağlı insan alev alev can verdi. Otelin etrafını saran güruhun protesto ettiği, halk edebiyatımızın büyük ozanlarından Pir Sultan Abdal için düzenlenen şenliklerdi. Tarih: 2 Temmuz 1993. Gün: Cuma. Yer: Sivas’tı. Katliamın sonunda merdivende oturan üç şair de yaşamını yitirdi. Üç insan. Üç şair. Üç aydın kişi. Son kez yan yana gelmişlerdi. Sanki katliamın belleğimizden silinmeyecek fotoğrafını bizlere iletmek istercesine…”

Madımak otelinde merdivenlerde çaresizce bekleyen, saldırganlara karşı ellerinde sazlarıyla, sapı kırık fırça ile kendilerini korumak isteyen canların göründüğü bir fotoğrafın yüreklerde bıraktığı sızı silinebilir mi?

“Son sözleri kalanlar gidenlerin ardından türküler yakar” cümlesinin vicdandaki izini kim silebilir ki?

Zamanaşımından faydalanarak kaçanları kim unutturabilir ki? Tabii ki hiç kimse!

Çok değerli bir dostumun her zaman hatırlattığı gibi, ‘peki ya‘cılık diye tercüme edilen “Whataboutizm” türü tehlikeli safsatalar ile örneklemeler gerekirse;

“-14 yaşında bir çocuk 14 kilo öldü, dersem

-Peki ya Yasin Börü, dersen,

-Başkanımız yaşam hakkını savunduğundan açığa alındı, dersem,

-Peki ya Mehmet Selim Kiraz, dersen,

-Ahmet, gerçeği savunduğu için ihraç oldu, dersem,

-Peki ya o dilekçeler, öyle de olmaz, dersen…”

Bu bir demagoji yöntemi olarak uzar gider. Tıpkı “Madımak’ta Yaktılar desem, Aziz Nesin kışkırtıyordu dersen” gibi.

Sözümün özü şudur ki;

Bu topraklarda öteki olan, çoğunluğun inancı dışındaki inancını yaşamak isteyenlerin, kültürünü yaşamak isteyenlerin var olduğunu ve var olacağını kabul etmek ve ettirmek devletin en temel görevidir.

Bu görevi hatırlatmak da bizim en temel sorumluluğumuzdur.

Ayşe Sarısu Pehlivan Hakkında

1967 yılında Kırıkkale’de doğdu. 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Siirt Şirvan, Uşak Ulubey, Bursa Yenişehir, Ankara Çubuk, Ankara ve İzmir Yargıcı olarak görev yaptı. Halen Karşıyaka Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıcı olarak çalışmaktadır. 2006 yılında YARSAV, 2011 yılında Yargısen, 2012 yılında Yargıçlar Sendikasının kuruluşlarında görev aldı. 2023 yılı itibariyle Yargıçlar Sendikası başkanlığı görevine devam etmektedir.


Hukuk Ansiklopedisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bu Hafta Popüler

Meğerki Ne Ola Ki – Öykü Yalçın

Meğerki Ne Ola Ki - Öykü YalçınÖykü Yalçın; 5...

Belçika Federalizmi

Belçika Federalizmi / Dr. Fehmi Kerem Bilgin Belçika’nın önemli frankofon...

Çeyrek yüzyıl içinde neler oldu?

Çeyrek yüzyıl içinde neler oldu? / Sami Selçuk 2 Mayıs...

Yargı Nasıl Etik Olur?

Yargı Etiği ya da Yargıda Etik: Yargı Nasıl Etik...

Hukuk Eğitimi Eksikliğinin Adalete Yansımaları

HUKUK EĞİTİMİ EKSİKLİĞİNİN ADALETE YANSIMALARI / Av. Dr. Ersoy...

Popüler Konular

Abusus non tollit usum

Abusus non tollit usum, Roma Hukukundan günümüze ulaşmış Latince...

Avrupa Hakimleri Danışma Konseyi (CCJE)

Avrupa Hakemleri Danışma Konseyi(CCJE), Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından...

17 Aralık – Hukuk Takvimi

17 Aralık – Hukuk Takvimi1830Güney Amerikalı aristokrat, devrim önderi,...

Adaletsizliği Görmek

Adaletsizliği Görmek - Avukat Dr. Başar YaltıAdalete giden yol,...

Yargılama dönemi, susma dönemidir

Yargılama dönemi, susma dönemidir / Prof. Dr. Sami Selçuk Başyargıç...

Roma Şartı – Savcılara İlişkin Avrupa Norm ve İlkeleri

Roma Şartı - Savcılara İlişkin Avrupa Norm ve İlkeleri;...

Yarım milyon çocuk nasıl kurtarılır?

Yarım milyon çocuk nasıl kurtarılır? / Gökçer Tahincioğlu Cumhuriyet başsavcılıklarındaki soruşturma...

Masum sayılma hakkı

Masum sayılma hakkı / Avukat Fikret İlkiz Masumiyet karinesi adil...

İlginizi Çekebilir

Popüler Kategoriler

Hukuk Ansiklopedisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin