Çarşamba, Aralık 17, 2025
13.4 C
İstanbul

Dünya Felsefe Günü

Dünya Felsefe Günü, UNESCO tarafından 31 Mart 2005 tarihinde Paris’te alınan karar ile, her Kasım ayının 3. Perşembesinde kutlanması öngörülen uluslararası bir farkındalık günüdür.

UNESCO, bu Günü her yıl Kasım ayında, dünya çapında kutlamak üzere gerekli desteği sağlamakta, küresel çapta felsefi bir etkinlik olarak geniş bir platform oluşturmaktadır. Felsefenin, toplumları dönüştürücü gücüne vurgu yapma ve ondan ilham alma günüdür.  

2023 tarihi16 Kasım
2024 tarihi21 Kasım
2025 tarihi20 Kasım
2026 tarihi19 Kasım

İlk olarak 21 Kasım 2002’de Paris’teki Unesco merkezinde icra edilen Dünya Felsefe Günü’ne 53 ülke katılmıştır. Birkaç yıl için etkinlik entelektüel takvimde önemli bir hale gelmiş, uluslararası entelektüel topluluk ve geniş kamuoyu tarafından büyük bir destek görmüştür. Paris, Şili, Fas, Türkiye, İtalya ve Rusya’da düzenlenen etkinliklerin 2004 yılı programlarına 22’si Afrika’dan, 6’sı Arap bölgesinden, 17’si Asya ve Pasifik’ten, 22’si Avrupa ve Kuzey Amerika’dan, 12’si Latin Amerika ve Karayipler’den olmak üzere yaklaşık 95 felsefi kurumun katılmıştır. 

‘Dünya Felsefe Günü’ Türkiye’de başta Türkiye Felsefe Kurumu olmak üzere, özellikle üniversitelerin felsefe bölümleri tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Yuvarlak masa toplantıları, televizyon programları, yayınlar, okullarda, üniversitelerde ve hatta halka açık yerlerde düzenlenen kültürel faaliyetler ile felsefi düşünme biçiminin tüm toplum katmanları tarafından benimsenmesi hedeflenmektedir. 

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Dunya-Felsefe-Gunu-2024-1024x585.webp

UNESCO ve Dünya Felsefe Günü’nün İlanı 

UNESCO, Dünya Felsefe Günü’nü ilan ederek, 2002 yılından itibaren kutlanan ve kalıcı değer yaratmayı hedefleyen Felsefe Günü’nü kurumsallaştırmıştır. Dünya Felsefe Kurumu’nun ilk kadın sekreteri ve ilk kadın başkanı, Türkiye Felsefe Kurumu’nun ise kuruluşundan bu güne başkanı olan İoanna kuçuradi, Dünya Felsefe Günü’nün kurulmasında önemli çabalar göstermiştir. 2002, 2003 ve 2004 yıllarındaki kutlamalar Felsefe Günü’nün ilanına temel oluşturmuştur. 19 Mayıs 2004 tarihli bir mektup ile, Fas Krallığı Kültür Bakanı Mohamed Achaari, Fas’ta 9-10 Mart 2004 tarihlerinde düzenlenen Printemps de la Philosophie Bahar Buluşmalarının üçüncü oturumunda yapılan görüşmelerin ardından, bir dünya felsefe günü kurulmasına ilişkin bir öneriyi Unesco Genel Direktörüne iletmiştir.

UNESCO tarafından, Felsefe Günü’nün kapsamı ve Dünya Felsefe Günü ilan edilerek genişletilmesine ilişkin hedefler belirlendikten sonra uygulama biçimi ve maliyetleri araştırılmış, 2005 yılında yapılan UNESCO 33. Genel Konferansında her yıl Kasım ayının üçüncü Perşembesi Dünya Felsefe Günü olarak kutlanması kararı alınmıştır. Kararın alınmasında, ulusal delegasyonlar, ulusal komisyonlar, ilgili STK’lar, üniversiteler, araştırma enstitüleri ve önde gelen şahsiyetlerle gerçekleştirilen geniş çaplı danışma süreci etkili olmuştur. UNESCO, tüm ortaklarını, ulusal komisyonları, üniversiteleri ve sivil toplum örgütlerini bu günün önemine uygun etkinlikler düzenlemeye davet etmektedir. 

Dünya Felsefe Günü’nün Amaçları, Hedefleri ve Misyonu 

  • Felsefeye ulusal ve uluslararası düzeyde bağlılığı yenilemek,
  • Felsefi analizi ve araştırmayı teşvik etmek,
  • Felsefenin önemine dair toplumsal bilinci artırmak,
  • Eleştirel bakış açısının ve felsefi düşüncenin yaygınlaşması,
  • Felsefe öğretiminin güçlendirilmesini sağlamak, eğitim bakanlıklarıyla işbirliği yaparak eğitim müfredatında felsefe öğretimini teşvik etmek, felsefenin aşamalı olarak müfredata dahil edilmesini sağlamak,
  • UNESCO’nun entelektüel liderliğini daha görünür hale getirmek,
  • Felsefeyi daha erişilebilir hale getirmek ve küresel bir felsefi ağ kurmak,
  • Filozofların bir araya gelerek rasyonel tartışma yapmalarını ve özgürce fikir alışverişinde bulunmalarını sağlamak, uluslararası toplantılar düzenlemek, dünyadaki filozoflar için yeni ağlar kurmak ya da mevcut olanları güçlendirmek amacıyla bir toplanma yeri ve felsefi forum olarak işlev görmek,
  • Disiplinler arası ve sınırları aşan, bilgi ve öğrenme ilişkileri üzerine açık ve çoğulcu bir diyalog gerçekleştirmek,
  • Üniversiteler, kurumlar ve ilgili STK’lar aracılığıyla felsefeyi daha erişilebilir kılmak için bir momentum yaratmak,
  • Okullarda farkındalık yaratmak ve bu günü mümkün olduğunca geniş çapta kutlamak,
  • Yerel organizatörleri ve belediyeleri Dünya Felsefe Günü’nün hazırlıklarına ve kutlanmasına aktif katkıda bulunmaya teşvik etmek,
  • Günümüzün büyük çağdaş sorunları üzerinde felsefi analiz, araştırma ve incelemeleri teşvik etmek, böylece insanlığın karşılaştığı zorluklara daha etkili bir şekilde yanıt vermek,
  • Felsefenin önemini ortaya koyarak, modernleşme ya da küreselleşmenin etkilerinden dolayı birçok toplumun karşılaştığı seçimlerde eleştirel bir biçimde nasıl kullanılabileceği konusunda halk arasında bilinç yaratmak,
  • Küresel sorunlara felsefi bir bakış açısı ile yaklaşılmasını teşvik etmek, toplumlar arasında açık bir diyalog ortamı yaratarak kalıcı değer üretmek,
  • Daha iyi bir dünya inşa etmek, bir barış idealine doğru ilerlemek için felsefi bir yaklaşımın benimsenerek krizlerin, kargaşasının ötesinde bir dünyanın inşası için çalışmak, 

UNESCO ayrıca, Birleşmiş Milletler’in son yıllarda gündemine aldığı; ;İnsan Genomu ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Yapay Zeka Etiği Tavsiyesi, İklim Değişikliği, Biyolojik Çeşitliliğin Korunması, İnternetin İnsan Hakları İçin Kullanılması, Yerli Hakların Hakları ve Yerel Diller konularında da düşünmeyi ve uygar biçimde tartışmayı teşvik etmektedir. 

Bu görselin Alt özniteliği boş. Dosya adı: Ionna-Kucuradi-1024x682.jpeg
Değerli Arkadaşlarım, Değerli Felsefeseverler, Günümüzde gitgide yayılan ve çelişkili bir ifadeyle “medenî ilkellik” dediğim olgunun temelindeki ana düşünsel nedenlerinden biri, ‘hak’ ile ‘çıkar’ arasındaki farkın yeterince görülememesidir. İkibindörtyüz yıl önce Sokrates’in yaptığı, ama üstünde durmadığı hak tanımına göre, ‘hak’ derken kastedilen, bu hak kimin hakkıysa, ona muhakkak verilmesi gereken bir şeydir –bir “borç” olan ve geri verilmesi gereken bir şey. ‘Çıkar’ ise, kimin çıkarıysa, onun hak ettiğinden daha fazlası, başkasından/başkalarından eksilen daha fazlasıdır. Çıkar kavramı çatışmayı içerir. Çıkarlar çatışır. “Ortak çıkarlar” da, başkalarının ortak olan ya da olmayan çıkarlarıyla çatışır. Dünyamızda barış isteyenlerimizin ‘hak’ ile ‘çıkar’ arasındaki farkı görmesi ve bunun etik gerekleri üzerinde düşünmesi dileğiyle, sizlerin ve sevdiklerinizin Dünya Felsefe Gününü kutlar, saygılar sunarım. İoanna Kuçuradi / Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı

Hukuk Felsefesi ve Dünya Felsefe Günü 

Hukuk Felsefesi tarihsel adalet arayışını anlamlandırmak ve kavramsallaştırmak üzere ortaya çıkmıştır. Felsefenin alt dallarından biri olan Hukuk Felsefesi, hukukun temel kavramlarını, prensiplerini ve yapısını derinlemesine inceleyen bir disiplindir. Hukukun ne olduğunu, hangi temellere dayandığını incelemekte, hukuk normlarının geçerliliğini sorgulamakta, hukukun yaşayan toplumla bağını sorgulamaktadır. Hukuk Felsefesi, hukuk ve etik, hukuk ve güç, hukuk ve bireysel haklar gibi pek çok sorunsala ışık tutmaktadır. 

hukukçular açısından Hukuk Felsefesini öne çıkarma gündür. Felsefe olmadan hukukun da bir anlamının olmayacağı gerçeği hukukçular için rehber olmalıdır. Felsefenin eleştirel ve bağımsız düşünceyi teşvik eden, dünyayı ve hukuk düzeninin daha iyi anlamak için çalışabilen bir disiplin olduğunu anlamak her hukukçu için zorunluluktur.

Felsefe Günü, barolar, hukuk örgütleri, üniversitelerin Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi kürsüleri ile bu alanda çalışan sivil toplum örgütleri için önemli bir etkinlik fırsatı sunmaktadır.

Felsefe eğitiminin dünyamızda gerçekleştirebileceği en önemli işlevi, insanın dogmalardan arınmasını sağlayabilen bir anahtar olmasıdır. 10–17 Ağustos 2003 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen 21. Dünya Felsefe Kongresi’nin açılış konuşmasında Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer felsefenin işlevini şöyle vurgulamıştır:

“İnsanlık bir yandan kendini geliştirip özgürleştirirken öte yandan gelişmiş toplumlarla az gelişmiş toplumlar arasında büyüyen uçurum, eşitsizlik, yoksulluk, bilgisizlik, kültürsüzleşme, bağnazlık ve bunlardan kaynaklanan terör, kültürlerarası çatışma, moral değerlerde çözülme gibi sorunların üstesinden gelmeye çalışmaktadır (…) Felsefe insanın yaşamını, değerlerini, amaçlarını sorgulamakta, varlığı bütün olarak ele almakta, temelde insanın sorgulayabilme yeteneğine dayanmaktadır (…) Felsefenin geliştirdiği kuşkuculuk ve eleştirel düşünce, bilimsel düşüncenin, yenilikçi buluşların temelini oluşturmuştur. Eleştirel, sorgulayıcı ve çözümlemeci düşüncenin önem kazandığı dönemler, bilimsel üretim ve aydınlanmacı gelişmelerin önünü açmıştır. Dünya Ortaçağın karanlığından, skolastik düşüncenin dar ve tutucu kalıplarından, felsefi düşüncenin sorgulayıcı ve eleştirel yaklaşımı ile çıkmıştır.”


Hukuk Ansiklopedisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bu Hafta Popüler

19 Mayıs – Hukuk Takvimi

19 Mayıs - Hukuk Takvimi / Hukuk Tarihinde Bugün1762Alman...

5 Ekim – Hukuk Takvimi

5 Ekim - Hukuk Takvimi1450 Bavyera Dükü IX. Louis, Hristiyan...

6 Aralık – Hukuk Takvimi

6 Aralık - Hukuk Takvimi1862ABD Başkanı Abraham Lincoln, Minnesota'daki...

3 Aralık – Hukuk Takvimi

3 Aralık - Hukuk Takvimi1854 İngiliz sömürgesi olan Avustralya'da Eureka...

9 Ağustos – Hukuk Takvimi

9 Ağustos - Hukuk TakvimiDünya Yerli Halklar Günü 1523Alman hümanist...

Popüler Konular

Abusus non tollit usum

Abusus non tollit usum, Roma Hukukundan günümüze ulaşmış Latince...

Avrupa Hakimleri Danışma Konseyi (CCJE)

Avrupa Hakemleri Danışma Konseyi(CCJE), Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından...

17 Aralık – Hukuk Takvimi

17 Aralık – Hukuk Takvimi1830Güney Amerikalı aristokrat, devrim önderi,...

Adaletsizliği Görmek

Adaletsizliği Görmek - Avukat Dr. Başar YaltıAdalete giden yol,...

Yargılama dönemi, susma dönemidir

Yargılama dönemi, susma dönemidir / Prof. Dr. Sami Selçuk Başyargıç...

Roma Şartı – Savcılara İlişkin Avrupa Norm ve İlkeleri

Roma Şartı - Savcılara İlişkin Avrupa Norm ve İlkeleri;...

Yarım milyon çocuk nasıl kurtarılır?

Yarım milyon çocuk nasıl kurtarılır? / Gökçer Tahincioğlu Cumhuriyet başsavcılıklarındaki soruşturma...

Masum sayılma hakkı

Masum sayılma hakkı / Avukat Fikret İlkiz Masumiyet karinesi adil...

İlginizi Çekebilir

Popüler Kategoriler

Hukuk Ansiklopedisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin