Pazar, Ekim 12, 2025
15.1 C
İstanbul

Judith Butler

Judith Butler, günümüzün en önemli filozoflarından biri olarak kabul edilmektedir. ABD’li postyapısalcı filozof Judith Butler, 24 Şubat 1956 tarihinde Cleveland, Ohio’da doğmuştur. Musevi asıllı olan Butler’in çocukluğu ortodoks, muhafazakar ve reformcu sinagoglar arasında mekik dokumakla geçmiş, seküler eğitimle üniversite yıllarında tanışmış, dinler ve cinsiyetler üzerine düşünmeye ve çalışmaya başlamıştır.

Judith Butler- Cinsiyet Belası/ Feminizm ve Kimliğin Altüst Oluşu

Michel Foucault’dan etkilenen Butler, Feminizm, cinsiyet ve  kurumlaşmış aidiyetler üzerine yoğunlaşmıştır. Butler, feminist felsefe, queer kuramı, siyaset felsefesi ve etik alanlarında yoğunlaşmış, Postmodern Feminizm akımının öncülerinden olmuştur. Bilimsel çevrelerde bu teorinin önde gelen temsilcisi olarak kabul görmektedir. Kaliforniya Üniversitesinde Retorik ve Karşılaştırmalı Edebiyat bölümlerinde profesör olarak çalışan Butler, European Graduate School’da Felsefe Profesörü’dür.

Queer Kuramı ve Judith Butler

Feminizm, queer kuramı, siyaset felsefesi ve etik alanlarında bilimsel çalışmalarına devam etmekte, Kaliforniya Berkeley Üniversitesi’nde ve European Graduate School’da akademik faaliyet yürütmektedir. Butler 1984’te Yale Üniversitesinde “Arzu Özneleri:Yirminci Yüzyıl Fransa’sında Hegelci Yansımalar” adıyla savunmasını verdiği eseri ile felsefe dalında doktora derecesi almıştır.

Butler, 1980’lerin sonuna doğru, farklı öğretim ve araştırma merkezleri arasında feminizmin “ön kabullenilmiş terimlerini” sorgulamak için Batılı feminist teorinin içinde “post-yapısalcı” çalışmalarda bulunmuş; Johns Hopkins University ve Humanities Center (İnsanbilimleri Merkezi) da bilimsel çalışmalar yapmıştır.  Postmodern feminizm kavramı ve teorisi, Das Unbehagen der Geschlechter (cinsiyetlerin huzursuzluğu) kitabının yazarı Judith Butler’ın öncülüğünde eşitlik feminizmi üzerine kurulmuştur. Butler, toplum cinsiyeti ve biyolojik cinsiyet olmak üzere iki cinsiyetten bahsetmiş; cinsiyet kimliklerinin ortak kabul edilebilmesinin cinsiyetler arasındaki farklılıkların daha az güçlü olmasıyla bağlantılı olduğunu savunmuştur.

6
Yaşayan en büyük filozoflardan biri olarak kabul edilen Judith Butler

Teorinin en önemli temsilcisi olan Judith Butler 1990 yılında Gender Trouble, Feminism and the Subversion of Identity ve 1994 yılında Bodies that Matter isimli kitaplarını yazmıştır. Butler, her iki kitabında da gelişmekte olan Queer Teorisi üzerindeki tezlerine devam etmiştir. Butler, Cinsiyet Modeli üzerine makaleler yazmıştır.

Cinsiyet Sorunu: Feminizm ve Kimlik Bozulması

Butler’ın Cinsiyet Sorunu isimli kitabı farklı dillerde 100,000’den fazla satmıştır. Kitap; cinsiyet sorununu, daha önce bu alanlarda çalışmış olan düşünürlerden; Simone de Beauvoir, Julia Kristeva, Sigmund Freud, Jacques Lacan, Luce Irigaray, Monique Wittig, Jacques Derrida ve Michel Foucault’nun fikirleri üzerinden eleştirel bir şekilde tartışmıştır.

Bu Hafta Popüler

Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirisi

Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirisi, dünya tarihinde önemli bir...

Magna Carta

Magna Carta (Büyük Ferman) veya Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Fermanı), 1215 yılında imzalanmış bir İngiliz belgesidir. Bu belge ile kral ilk kez yetkilerini kısıtlamış halka bazı hak ve özgürlükler tanımıştır. Günümüzdeki Anayasal üzen ulaşana kadar yaşanılan tarihi sürecin en önemli basamaklarından birisidir.

On İki Kızgın Adam – 12 Angry Men

12 Kızgın Adam (12 Angry Man) 1957 yapımı, klasik...

Dava Hakkı

Bireyler arasında, özel hukuk tüzel kişileri arasında yada bunlarla devlet organları arsında ortaya çıkması muhtemel her türlü hukuki sorunun yetki ve bağımsız yargı mercileri tarafından görülmesi garantisi veren Anayasal bir haktır. Yasaların önceden öngördüğü usul ve esaslara uygun olmak koşuluyla her türlü konu dava konusu edilebilir. Hak arama yolları konusunda zamanında yaptıkları başvurulardan ve açtıkları davalardan sonra yurttaşlara ek külfet getirmek anayasada güvence altına alınan hak arama özgürlüğüne aykırıdır. Görevsiz bir merci yada mahkemeye dahi olsa başvuruda bulunan yurttaşın davası ve müracaatı ilgili merci, makam ve mahkemeye intikal ettirilerek çözümlenmeli ve karara bağlanmalıdır. Hukuk kültürünün yaygınlaşması ve hakkın teslimi bağlamında yerleşik uygulamaların oluşması dava hakkının doğru ve yerinde kullanımına bağlıdır.

Montesquieu

Montesquieu (Charles-Louis de Secondat, baron de La Brède et...

Popüler Konular

10 Ekim – Hukuk Takvimi

10 Ekim - Hukuk Takvimi 415  İmparator II. Theodosios tarafından...

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından 1...

Hasan Fehmi Kokay

Hasan Fehmi Kokay,1875 yılında Denizli Babadağı’nda doğdu. İlk ve...

Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun – 1983

Devlet Güvenlik Mahkemeleri, 16 Haziran 1983 tarihinde kabul edilen...

İdam Türleri

Kurşuna Dizme: Klasik bir yöntem olan bu idam şeklini...

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği, tıbbi laboratuvarların planlanma, ruhsatlandırma, açılması ile...

9 Ekim – Hukuk Takvimi

9 Ekim - Hukuk Takvimi 1831  Yunan hukukçu ve devlet adamı,...

Askerî Yargıtay

Askerî Yargıtay, 6 Nisan 1914 tarihinde kurulmuş, 16 Nisan...

İlginizi Çekebilir

Popüler Kategoriler