Pazar, Ekim 12, 2025
17.3 C
İstanbul

İran Mektupları

İran Mektupları, Fransız düşünür Charles Louis de Secondat, Baron de la Brède et de Montesquieu’nun ilk önemli eseridir. 1721 yılında Amsterdam’da, sansürden kaçabilmek için isimsiz olarak yayımlanmıştır. Yayınlandığı anda büyük bir başarı elde eden eser, XVIII. yüzyıl Aydınlanma Çağı’nın özgür düşünce ortamına damgasını vurmuştur.

Montesquieu (1689–1755), hukukçu, siyaset felsefecisi ve yazar kimliğiyle modern düşünce tarihinin en önemli temsilcilerinden biridir. İran Mektupları, hayali doğulu karakterlerin Avrupa toplumuna dışarıdan bakışını yansıtarak, Batı dünyasının değerlerini, kurumlarını ve alışkanlıklarını eleştirel bir bakışla sorgulayan bir eser olarak kabul edilmektedir.

Pozitivist düşüncenin gelişmeye başladığı, akılcılıktan deneyciliğe geçilen bir yüzyılda eserler veren Montesquie aynı zamanda sosyoloji biliminin de öncüsü sayılır. Kanunların Ruhu isimli eseri başta olmak üzere siyaset kuramına büyük katkılar yapmış ve iklim teorisiyle bu alana antropolojik bir soluk getirmiş olan Montesquie‘nun yazmış olduğu İran Mektupları, dünyayı keşfetme arzusuyla Fransa’ya giden iki İran soylusunun mektuplarından oluşur.

Siyaset bilimi ve hukuk felsefesine yaptığı büyük katkılarla dünya çağında ün yapmış olan Montesquieu’nün “İran Mektupları” isimli eseri mektuplardan oluşan ve ilk yayımlandığı dönemde yazara büyük ün getirmiş romandır.

Devlet tanımları, devletin işleyişi, despotizm, toplumsal katmanlar, kölelik gibi konularda geçerliliğini asla yitirmemiş temel önermelerin sahibidir. Bunların başında günümüz anayasalarını şekillendiren “kuvvetler ayrılığı” ilkesi gelmektedir.

Bu eser aynı zamanda Monstesquieu’nun daha sonra yazdığı ve başlıca eseri kabul edilen “Kanunların Ruhu”nda ele aldığı bazı fikirleri en ham halleriyle görme imkanını sağlamakla kalmamış, aynı zamanda bir Aydınlanma Dönemi‘nde yaşayan düşünürlerin Doğuya ve İslam dinine bakış açılarına dair fikir edinilmesini de sağlamıştır.

Monstesquieu’nun Ünlü Sözleri 

“Başarılı olmak için çaba gösterirsen şans seninle olur. Tembeller için şans diye bir şey yoktur.”

“Bir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir.”

“Bir rejim, halkın adalete inanmaz bir hale geldiği noktaya gelince o rejim mahkum olmuştur.”

“Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise, o ülke batar.”

“Çeyrek saatlik bir okumanın gideremeyeceği üzüntüm olmamıştır.”

“Eskiden, bir ülkeye karşı savaşmak için asker aranırdı. Bugün, askerleri savaştırmak için ülke aranıyor.”

“Geçmiş bir yaşamı geri getiremezsin ama satın aldığın bir kitapla dünyanın en bilge kişilerinin bir ömür boyu kazandıkları birikimlerini elde edebilirsin.”

“Yasası olan toplum mutlu toplumdur. Ondan daha mutlu olanıysa yasaların kabul gördüğü toplumdur. Ondan da daha mutlu olanıysa yasalarında ayrım bulunmayan toplumdur. Toplumların en mutlu olanı ise yasaya ihtiyacı olmayanıdır.”

“İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur.”

“İnsanlar doğuştan eşittirler ama bunu sonuna kadar sürdüremezler.”

“Bazen susmak, söylenen bir sürü sözden çok daha fazlasını ifade eder.”

“Dünyada başarı kazanabilmek için aptal görünmeli, akıllı olunmalıdır.”

“Çeyrek saatlik okumanın gideremediği kederim olmamıştır.”

“Ayrı Ayrı Birer Ahlaksız Yaratık Olan İnsanlar, Toplu Oldukları Zaman Namuslu Kişiler Olurlar.”

“Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden daha fazla ise, o ülke batar.”

“Okumayı sevmek, hayattaki can sıkıcı saatleri en güzel saatlerle değiştirmektir.”

“Dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün kazandırdığı faydadan daha fazla olursa , o ülke batar.”

“Cumhuriyetler zenginlikten, diktatörlerde yoksulluk yüzünden yıkılırlar.”

“Aksi kanıtlanmadıkça kimse suçlu değildir.”

“Zekanın peşinde koşmayın aptallığı yakalarsınız.”

“Doğruluk ortadan kalktı mı, yükselme tutkusu bazı yüreklerde yer bulabilir, cimrilik ise bütün yürekleri sarar, istekler konu değiştirir, dün söylenen bugün söylenmez olur, yasalar içinde özgürken, yasalara karşı özgür olmak istenir, her yurttaş sahibinin evinden kaçmış bir köle gibidir. Ahlak öğüdü baskı, kural boyunduruk olur, dikkatin yerini korku alır… Eskiden herkesin malı kamunun hazinesi iken şimdi kamunun hazinesi şunun bunun malı olur. Bu durumda artık cumhuriyet cansız bir bedendir ve artık güçlü olan kendisi değil, birkaç yurttaştır ve herkes kendi çıkarı peşindedir.”

“Cumhuriyet erdemli insanların yönetimidir.”

Bu Hafta Popüler

Osman Zeki Özturanlı’nın Tiyatroları

Osman Zeki Özturanlı’nın Tiyatroları isimli eser Dr. Öznur Özdarıcı...

Hukuk Yayınevleri

Hukuk Yayınevleri Listesi, Türkiye'de ağırlıklı olarak hukuk alanında kitaplar...

Legal Yayıncılık

Legal Yayıncılık, Avukat Lütfürrahman Başöz ve Avukat Ramazan Çakmakcı tarafından...

Fenomenoloji ve Hukuk

Fenomenoloji ve Hukuk isimli eser Prof. Dr. Niyazi ÖKTEM...

Teorik Çerçevede Türkiye’de Yargı Bağımsızlığı

Teorik Çerçevede Türkiye’de Yargı Bağımsızlığı, Doç. Dr. Peri URAN MURPHY...

Popüler Konular

10 Ekim – Hukuk Takvimi

10 Ekim - Hukuk Takvimi 415  İmparator II. Theodosios tarafından...

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme

Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyi tarafından 1...

Hasan Fehmi Kokay

Hasan Fehmi Kokay,1875 yılında Denizli Babadağı’nda doğdu. İlk ve...

Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun – 1983

Devlet Güvenlik Mahkemeleri, 16 Haziran 1983 tarihinde kabul edilen...

İdam Türleri

Kurşuna Dizme: Klasik bir yöntem olan bu idam şeklini...

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği

Tıbbi Laboratuvarlar Yönetmeliği, tıbbi laboratuvarların planlanma, ruhsatlandırma, açılması ile...

9 Ekim – Hukuk Takvimi

9 Ekim - Hukuk Takvimi 1831  Yunan hukukçu ve devlet adamı,...

Askerî Yargıtay

Askerî Yargıtay, 6 Nisan 1914 tarihinde kurulmuş, 16 Nisan...

İlginizi Çekebilir

Popüler Kategoriler